12 Kasım 2014 Çarşamba

Küllük



Cebinden sigara paketini çıkarıp kendini birkaç nefes daha eritmeden önce derin bir iç geçirdi. Serin havanın ciğerlerini keşfetmesine izin verdi. Önünde muhteşem bir manzara vardı. Deniz durgun, rahatını yalnızca birkaç martı birbirini kovalarken kaçırıyormuş gibi duruyordu. Martıların ölmek zorunda olmaları çok keyifsiz, fakat bu durumdan haberi bile olmayan üstü ben misali siyah ağaçlarla bezeli koca dağ bütün heybetiyle onlara sarılmak ister gibi kollarını açmış bekliyordu. Çayından bir yudum aldığı an dili yandı. Hala acıyan dilini yine henüz yakmış olduğu sigaranın ucunda dolaştırdı. Hemen yanıbaşında duran yerden yarım metre yükseklikte gümüş renkli küllüğe parmaklarının küçük cambazlığıyla silkti sigaranın dökülen deri parçalarını. İçinde birbirinden farklı tam on altı izmarit. Küllerin derinliklerinde kaybolması için küllüğün ciğerlerinde açılmış deliklerinden geçecek kadar büyük olmayan izmaritler üst tarafta boylu boyunca belleri bükülmüş yatarken, onları çevreleyen ve ölümlerine şahit olan metal çerçeve bütün heybetiyle onlara sarılır gibi kucağında oturtuyordu. Önünde muhteşem bir manzara ve dibinde böylesine kokuşmuş bir küllük. Fakat o küllüğü izlemeyi tercih ediyordu. Tek yapması gereken önünde koca bir derya varken kafasını kaldırıp bakmaktı. Başı iyice ağırlaşıp önüne düştü. Gözlerini yan yan kestiği bu yarım metrelik metal mezarlıktan alamıyordu. Güneşin parlattığı yerlerindeki siyah lekeleri, fidan şeklindeki dikey deliklerin orantılarını, tam ortasındaki gülle misali başlığı, onu ayakta tutan en dipteki bütünselliğinden asla vazgeçemeyecekmiş gibi duran yusyuvarlak temelini, izmaritlerin beyaz küllerle hatları işaretlenmiş leşlerini tek tek inceledi. Uzaklarda bir martı açlığına yenilip denizin derinliklerine daldı. Fakat o bunu farketmedi. Bunca devran dönerken o kendi cinayetini işlemeye hazırlanıyordu, gözleriyse yalnızca küllüğe kilitlenmişti. Sıfatına son bir defa bile bakmadan sigarasını metal mezarlığa gömdü. Hayat nefesinin kalmadığına emin olmak için belini kırıp ortasından iyice bastırdı ve arkasına bile bakmadan kalkıp uyumak için kendi paketine doğru yürümeye başladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder