12 Kasım 2014 Çarşamba

Kelebeklerin Katiline


Kelebekler öldüğünde nereye giderler?
Cesedini insanlardan çamurlu yapraklar koruyabilir mi?
Altında ezildiğinde ömrünün öğle güneşi yüzünü yakmadan,
kumaşa dönen saçlarına takamadığı çiçeklerin üstüne düşen çiğ damlalarından mı son suyunu içer?
Dudaklarının kıvrımları dişlerine geçmişken,
Tutkunun acısını, bir akşam üstünü göremeyişinden kim anlar?
Kızıl, mor, çürük yeşil, siyah, en son beyaz
kanatlarına ölüm ve doğumunu kim yazar?
Sen o sırada hangi deliğe saklanırsın?
Uzaktan izliyor olur musun?
Yoksa yeni avına mı çıktın?
Susuzluğun doymuyor, öpmeden öldüremiyor musun?
Seni var edene hayranlık duymuyor musun?
Dua etmek ister ve gururuna yediremezken düşünüyor musun?
Böylesi muhteşem, böylesi acımasız,
Hepsine cennet kurabilecekken,
Hepimizi yaktığına inanabiliyor musun?
İpek bir kozaya açtığın delikten gördüklerine bakarak
Dünyanın sırrına eriştiğin oldu mu hiç?
Denemekten yılmıyor musun?
O sırrı oraya sen koymadın mı?
Sol kolun sızladığında korkmadın mı?
Kendine hiç sormadın mı?
Evrenleri yaratan katil öldüğünde nereye gider?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder