elimi süremediğim gerçeklerin susuzluğunda
yüzdüğüm topraklarda yetişsem ne olur
güneş işlese damarlarıma,
hiç tatmadığım pınarlar aksa burnumun dibinde
etrafta bir tek ruh daha yokken,
daha kötüsü, o tek ruh yokken
serpilip açsam yapraklarımı,
renklerimi tanımayanlara anlatsam ne olur
uzun gün batımları var daha günlerin uzamasına
kısa geceler var daha uyunacak
unutulacak kabuslar, yaşanacak rüyalar
kelimeleri görsem de, söylemesem
yine de anlamaz mısın, zamanın kumları arasında
gölgeler çoğunlukla kaybolur
güneşin parlaklığında benim küçük mumum
erise kendi kendine ne olur
kartlarımın hepsi senin elinde
kozları ben belirlesem ne olur
kör yaşanır,
ama gözlerimi olmadığın yerde açarak
nefes almaya devam edememki ben
topraklarını kazsınlar beşiğimin unutulduğu
köklerimi saklasınlar kucağına
yeniden canlanmak istiyorum
varlığımı hatırlatmadan siliniyorum
kendimi izleyemedikçe unutuyorum
hatırlayamadıkça korkuyorum
geri dönecek bir bahçem yoksa
ayak basmadığım bir cehennemde ölsem ne olur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder