12 Kasım 2014 Çarşamba

İplerin Hikayesi

Yeni dünyanın çirkin fakat şık kızı ip atlamayı çok severdi.
Yatmadan önce bileklerine bağladığı ipleri kalkar kalkmaz yerinde mi diye kontrol ederdi.
İp atlayarak okula gider ip atlayarak dönerdi.
Atlayarak giderken bir gence rastgeldi. Beraber atlamayı önerdi.
Şarkılar gibi, birbirlerinin iplerini sarmaş dolaş geçirip üstlerinden atlayarak bir süre gittiler.
Fakat ansızın birinin ayağı tökezleyiverdi, suç kimin asla bilinemezdi.
Öyle dolanmışlar birbirlerine, çözmek mümkün değildi.
Kendisini az kalsın düşürecek gencin yanında kızın bir saniye bile daha kalması olacak gibi değildi.
Lakin, ipleri çözebilmek her yiğidin de harcı pek tabii değildi.
Karmakarışık yürümeye çalıştılar.
Süründüler.
Birbirlerinin boyunlarına kendi iplerini geçirdiler.
Bir biri bir diğeri ipleri iyice gerdi.
İkisi de artık boğulmak üzereydi.
Sımsıkı ipler etlerini kesmişti, sonsuza kadar taşıyacakları dövmeler gibi derilerine işlemişti.
Kalksa yürüyemez, Gitse gidemez, kopsa kendi ipi kopacak kimse kesemez.
Birbirlerine yamanmış tesadüfi ipler bedenlerini kelepçelemişti.
En sonunda mecbur oldu kız bir hal çaresi düşünmeye,
Üstündeki kıyafetin artık modaya uygun olmadığını görünce,
Ne de olsa değiştirmeyeli olmuştu epeyce.
Gencin de canı sıkılmış ipleri gevşemişti,
Artık ayrılma zamanı gelmişti.
Kız oturdu dolanmış ip ağının ortasında, düşündü.
Düğümleri çözemeyeceğini görünce pek üzüldü.
Sonunda aldı hepsini boynuna olduğu gibi geçirdi gencin.
Kızdan kurtulmak demekse iplerle yaşamayı göze almıştı beriki.
İpleri gevşetti, genişletti, düğümler açıldıkça
Hepsini kendinden kurtarıp gencin üzerine geçirdi,
Yalnız sol ayağının en küçük parmağına dolananı fark edemedi.
Uzaklaşabildikçe sevindi kızımız, özgürlük geri gelmişti.
Fakat artık iplerinin hepsini kaybetmişti.
Tek bir ipliğin ucunu göremediğinden hep öyle bilecekti.
Parmağının neden sürekli acıdığını da hiç kestiremeyecekti.
Öte yandan onun tırnağının birleştiği parmak boğumundan başlayan ipin ucu
Gencin boynunu usul usul gerecekti.
Nefes almasına yakında izin vermeyecekti.
Anlayamadı genç neden böyle olduğunu,
Yüklendiği iplerin arasında bulamadı kıza bağlanan tek ipliğin ucunu.
Hava kalmayıncaya dek çözmeye çalıştı iplerini.
Hiç vazgeçmedi.
Yıkayamadılar cesedini doğru düzgün, bulamadılar çenesini bağlayacak yeri.
Olduğu gibi gömdüler toprağın altına,
Ne yazık, uçurumdan düşse sayesinde kurtulacağı İplerini

Kurtçuklar yesin diye yüklenmişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder