8 Şubat 2015 Pazar

Güçlüler

Güçlüler kazanır zannediyorsunuz değil mi efendiler?
Güçlüler her zaman kaybeder.
Çığıkların arasında ya gururlarını, ya aşklarını,
hiç olmadı, vicdanlarını  geride bırakırlar.
Oysa beri yandan zayıf olmanın getirdiği dayanılmaz hafiflik var.
Buna ne demeli?
Edilgen bir koruma altında eylem zorunluluğunun çok dışında,
bütün merhametliler senin yanında, bir çoğunluksun üstelik,
hiç farketmedin mi?
Güçlü olan yalnız olandır, böyle galibiyetin içinde kabul,
hırs vardır, bencillik ve hatta narsistlik.
Peki, senin neyin var, altına sığındıkların bir yana?
Demokrasi bile çoğunluğu sayar efendiler!
Güçlü olma hali olsa olsa,
gıpta edilesi bir teselli armağanıdır.
Melekler korumaz, tanrılar lanetler,
şirk koşmaktan ötürü en iki yüzlü kulları dahi sırt döner.
Zayıf kal! Zayıf kal da seni pamuklara sarmalayıp sarsınlar!
Çamurdan olsa yattığın yatak başını koyduğun etten bir göğüse daya başını.
İpek işlemeli çarşafa koyduğun o dik başını,
bak kesebilmek için dört dönüyorlar.
Zayıf ol da rahat nefes al.
Zayıf ol da hep yanında olsunlar.
Zayıf ol da şiirini yazsınlar.
Güçlülüğün katlanılası yanı edilgeni yazan parmaklar olmaktır.
Etken olabilmek adına kaderin altına döşek olmaktır.
Efendiler! Güçlü görünenler,
İçine tanrının nefesi üflenmiş olduğu varsayılınca,
hatrı sayılır derecede acizdirler.
Kendi nefeslerini verebilmek adına hep ama hep kaybederler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder