8 Haziran 2015 Pazartesi

Saklambaç

En geç saatlerde saklambaç oynayan fikirler,
hangi koyunlarda avunur?

Ebesiyle güneş kaçmışken teşriki mesai edenler,
küçük dillerini yutar,
bellerini kıvıra kıvıra duvarlara yansıttıkları gölgelerine hayran kalırlar.
Dillerini kıvırıp da tek kelimeyi yerinden oynatamazlar.

Tam o zaman gecenin küçük alevlerini bulutlar saklar,
damlasa ağlayacak ama şeytanlar sobeler,
midesine ışıktan kramplar girer,
rüyasını kim bilir kime satacak.

Alıp götürür, satamadan getirir.
Günahlarını her gece ipe dizer.
Sabaha kadar kurusun diye boşuna bekler.
Arayandan kaçar, bulunsun diye umut eder.

Yorgunluktan sızar.
Küçük kıyametten medet umar.
Kabusları hep yüzüstü bırakır.
Avunsun diye oyunlara sığınır.

Her güneş battığında,
kuralları kendi koyar, kendi bozar.
Askerlerini tek tek sıraya dizer.
Korkudan bozma yenilgiler yaratır.

Bile bile felçli ruhunu meydana sürer.
Doktoruna cepheyi yasaklar.
Yüzü suyu hürmetine dünyaları yakar,
gözlerine değince donakalır.

Böyle böyle aklını üç başlı bir köpeğe yedirir.
İtin sahibine celladı olsun diye rüşvet dahi verir.
On dört kat ötede bir hayali mekanı uzaktan izler.
Layık olmadığını kendine ezberlettiğinden çukuruna hayran olur.

Bundan olsa olsa karanlığın mihmandarı olur.
Sen kaç kendini kurtar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder