31 Aralık 2014 Çarşamba

Yıl Yeni, Ben Değil

Hevesi kaçmış dalgalarla boğuşuyorum.
Bir yılın son günü. Bir ömrün son güzü.
Baharda açacak papatyalar var,
Görecek olanlara selamlar olsun...

Henüz doğmuştum dün,
Yarın papatyalardan naaşımın tepesine taç konduracaklar
Köklerimi de alıp gideceğim, batsın bu kara topraklar.
Asaletimi tescilledi devlet.
Sadakatimi tescilledi aşığım, bir de kocam.
Ben kul köle bir vatandaşım, halbuki karındaşlarım
Hep farklı topraklarda yetişmişlerdi.
Birbirimizi üstümüzdeki çamurlardan tanıyamadık.
Persephone de böyle mi ağlamıştı kafesine girerken?
Başımın üzerinde kırmızı bir örtü, ellerimde kınalar
Gübre de avuçlarımdaki toprağa benzer,
salt kokusundan insanlar kaçar.
Beni de eşiğimden atlattıklarında aynen öyle kaçacaklar.
Dört duvar. Her sabah yıkanacaklar.
Dönülecek bir ev. Doğurulucaklar.
Hal bu ki, ormanın derinliklerinde ölüm de doğar.

Görecek olanlara selamlar olsun...
Yaza kalmayacak kardelenler var.
Bir yılın ilk günü. Bir ömrün ilk yalnızlığı.

Rüzgarı sinmiş kumsallara karışıyorum.